Ana içeriğe atla

Tefsir Dersi Notları

Bu sayfanın hazırlanmasında emeği geçen Kenan Oruç (Aksaray) kardeşime teşekkür ederim.

Tefsir Dersi Notları.

31.01.2024.

• Allah’a (cc) “nid” edinmek: Bazı şeylerde Allah’ı (cc) devre dışı saymak, tutmaktır. Birilerini onun denginde görmektir. Bu, büyük şirktir.

• İnsan kendi içinde Allah’ı (cc) % 100 hâkim kılmak, O'nu %100 sevmek, saymak ve O'ndan korkmak zorundadır. Böyle olursa içindeki şirkleri temizleyebilir.

• Dindarlık hiçbir zaman sahibini bunaltmaz, keza bir kimse dindar olduğu için bunaldığını zannediyorsa bu onun dini doğru bilmemesindendir. 

• Allah’ı (cc) işimizde ve yaşantımızda veya sorunları çözmemizde devre dışı bırakıyorsak onu karıştırmıyorsak bu bizim inancımızda büyük bir şirk tehlikesi oluşturur. Çok dikkatli olmalıyız.

• Din, borçlanmaktır! Zira biz varlığımızı ve her şeyimizi Allah'a (cc) borçluyuz. O halde Allah'a tam bağlanmak için O’nun Mâlik/her şeyin mutlak sahibi ve her şeyde mutlak yetki sahibi olması ismini çok iyi anlamalıyız.

• Dışarıdan hiçbir varlık hangi imkanla tasallut edebilirse etsin Allah’ı etki altına bırakamaz. Zira mülkün sahibi O’dur! Hiçbir varlığı O’nun yerine koyma haddimiz/ hakkımız yoktur.

• Kâinatta Her şey bir amaç için yaratılmıştır, o amaç da insana hizmetin farklı boyutlarına karşılık gelir. Buradan hareketle varlığa araç gözüyle bakmakla mükellefiz. Onlara bu ihtiyacımızı karşılamada araç kılan Allah’ın (cc) ayetleri olarak bakmalıyız. Onlardan faydalanırken onlara değil, onlara bize verene şükür, saygı, sevgi, övgü vb. güzel duygular beslemeliyiz.

• Tasavvur ile iman edip bu işin tavır ve eylem boyutunu ihmal ettiği için kalpten şüpheyi giderici hakka’l-yakîn seviyesine ulaşmayıp şüpheye düşüp dinden dönenler çoktur.

• Kendisiyle amel edilmeyen her doğru bilgi kişinin gerilemesine sebep olur.

• Her günahta tövbe edilip dönülmez ise, küfre doğru bir adım vardır.

• Bildiği ile amel etmeyen kişilerin imanları kuvvetlenip hidayetleri artmaz.

• Apaçık zarar; yalnız Allah’a (cc) ait olması gereken ibadetten vazgeçip O’ndan gayrısına yönelmektir.

• Bir kişi tasavvur ettiği bilgiyi eyleme döktüğünde bu onu görenler için ayn'el-yakîn bilgiye dönüşürken yaşayanlar içinse hakka’l-yakîn bilgi olur.

• Kâinat bir kitaptır, bu kitabın alfabesi Allah’ın (cc) isimleridir, bu kitabın kelimeleri ve cümleleri ise O’nun isimlerinin bir araya gelmesidir. Bu durumda Allah’ın (cc) isimlerini doğru ve yerinde anlayanlar kâinat kitabını doğru okumada ve anlamada yetkinlik kazanırlar.

 

17.01.2024

• Hasen: Hasen olan bir şeyle karşılaşan insanın duyguları güzelleşir ve gelişir.

• Ateşten kurtulmanın yolu;

1. Muttaki/ Allah’ın (cc) sınırlarını korumak, 

2. İyilik yapmak,

3. Hicret etmek,

4. Sabretmek,

5. Dini Allah’a has kılmaktır.

• Muhlis: Her türlü şirkten arınmış, ayıran ve arındırandır.

• Din, şu soruların tam kendisidir.

Ben kimim, görevim ne ve bu görevimi nasıl yerine getiririm?

• Din koyma hakkı %100 Yaratıcı ‘ya aittir.

• Hz. Muhammed (sav) dine kendiliğinden bir şey katmama hususunda en dikkatli insandan daha dikkatlidir.

• Ne mutlu cüzi irade ile Allah'ı (cc) anlayan ve O’na tam teslim olana!

• Rasûlallah (sav) kadar haddini bilen bir insan yoktur.

• Allah’ın (cc) bir olduğunun ifadesi dini O'na has kılmaktır.

• İbadetin sınırlarını kendi nefsini esas olarak belirleyen, nefsini putlaştırmış demektir.

• Dini öğrenmek için, insanın kendi nefsini zorlaması esastır.

• Namazı anlamak için yapılan çabalar çok değerlidir. Kişi onu anlamak için anlamanın bütün yollarını da kullansa namaz ona her bir yoldan farklı bir hikmet ve ilim öğretir. Aynı zamanda namaz o kimsenin Allah’a yaklaşmasını sağlar. Keza Rasûlallah ’ın (sav) hoşlanmadığı bir metotla Allah’ı (cc) arayan bu yollardan 100 yol denese de O’nu bulamaz.

• Namaz mahrem yaşamak, halvet yaşamak demektir. Yani kişinin Rabbiyle baş başa kalması demektir. Bu birliktelik insanın asıl yaşaması, uğraşması ve tam yapması gereken bir birlikteliktir. Keza namaz insanın asıl yoğunlaşacağı öz bir ibadettir.

• En büyük kâr/kazanç zamanı namaz içinde harcanan zamandır.

• Kişinin kendisini günahlardan koruduktan sonra Allah’a (cc) yönelmesinden, Allah (cc) çok hoşlanır. O’nun bu O’na doğru yürümesine karşılık, O insana koşarak gelir. 

• İnsanın kendisine yapacağı en büyük iyilik Rabbi'yle tanışıp O’na tam bağlanmasıdır. İnsanın diğer insana yapacağı en büyük iyilik de onun Allah (cc) ile tanışmasına vesile olmasıdır.

 

10.01.2024.

• Allah (cc) izin vermezse konuşamayan kulun Allah’ı (cc) devre dışı bırakacağını zannetmesi kadar bir ahmaklık yoktur.

• Ubudiyet; Allah’ın (cc) varlığını kabul edip, O'na “amasız ve fakatsız” tam teslim olmaktır. Kişinin bu şekilde teslim olduğu makamda uluhiyet makamıdır. Gerçek uluhiyet makamına ise yalnız ve yalnız Allah (cc) sahiptir.

• Allah (cc) Kur'an-ı Kerim'de bütün inşa ettiği konuları burhan/kesin deliller üzerine kurar.

• Hadis-i Şerif: "Tevbeye fırsatı olduğu halde günah işlemeye devam edenden daha ahmak kim vardır!"

• Bilgi, tasavvur, tavır ve eylem aşamalarına sahiptir.

• Eyleme giden yolda, kavramlarla eylem arasında kusursuz bir bağ kurarsak kusursuz bir eylemi geçekleştirebiliriz.

• Tuğlalar aynıdır; lakin onları nasıl üst üste koyarsak o şekilde hakikat anlayışımızı inşa ederiz.

Müslüman kız çocuğu başörtüsü konusunda tez hazırlıyor; ama kendisi takmıyor! Sebebi sorulduğunda içime sinmedi diyor. Halbuki önce bu konuda doğru bilgi üzerine tasavvurunu, bu tasavvura uygun bir şekilde duygularını yönlendirerek tavrını oluşturup içi dünyasını inşa etmeliydi.

• Bugünkü bilim nasıl oldu ile uğraşıyor, kim yaptı ile değil! Halbuki kim yaptı desek Yaratan'a ulaşmamız an meselesi.

• Lüb: Her bir olayı, nesneyi inceleyip süzülüp özünü almaktır. Müslüman aklı lübler sahibidir. Yani her bir şeyin özüne ener ve yaratıcının isimlerini onda görür.

• İman, Allah’ın (cc) bilip, emir ve yasaklarının farkında olmaktır. Salih amel eylemlerimizi, tepkilerimizi Hz. Muhammed’in (sav) tavrına uygun şekilde yapmaktır. Bu iki şeyi kişiliğinde birleştiren kişi gerçek kurtuluşa erer.

• İslam'ın özünü tam kavrayabilseydik, Hz. Peygamber’in arkadaşları gibi bütün dünyaya Allah’ın (cc) dinini anlatmak için dağılırdık.

 

03.01.2024.

• Allah’ın (cc) isimleriyle kâinatı okuyabilirsek gerçekleri fark edebiliriz.

• İnsan, tam donanımıyla Kur'an-ı Kerim’in rehberliğinde, kendini gerçekleştirdiğinde Allah’ın (cc) yarattığı en güzel varlık olarak, tam kapasite ile yaşamış olur.

• Nankörlük yaparsak kendi bastığımız dalı kesmiş oluruz. Nankörlük şükür fırsatını değerlendirememektir. Şükür ise Allah’ın (cc) bize olan nimetlerinin iki dünyada da artmasıdır.

• Nankörlük, nimet bilmezliktir ve şükürsüzlüktür.

• Allah (cc) ile ilgili 3 unsur vardır;

1 Rab oluşu.

2 İlah oluşu.

3 Zatı.

Bunlardan Allah’ın (cc) yegâne Rab oluşu O’nun uluhiyetinin, yani akıl sahibi kimsenin gönlüyle O’na teslim olmasının akli temelini oluşturur.

• Allah (cc) kâinata Kendini tespit etmemize vesile deliller koymuştur. Bizim yapımıza da bu delilleri okuyacak donanımlar yerleştirmiştir.

• İnsan, ihtiyacı her ne ise ve ne kadar ise bundan fazlasını, yaratıldığı ortamda kâinatta fazlasıyla hazır bulmuştur. Bu nimetleri koyanı ve nedenini araştırmaya başladı mı farkındalığa adım atmış olur.

• İnsan kâinata bakarak, çevresine bakarak Allah’ın (cc) birtakım özelliklerine ulaşabilir onları akdeder, gayesiz yaratılmadığını anlar ama hangi gaye için yaratıldığını ve bu gayeye nasıl ulaşacağını bilemez. Bunun için Allah’ın (cc) rehberliğine ihtiyacı vardır. Allah’ın (cc) bu sorulara cevabını, O’nun insanlara göndermiş olduğu din içermektedir.

• Bedenimizin yaratılmış olması Allah’ın (cc) rububiyetinin sonucudur. Bizim de O’nun bu yaratmasını bilip O’na kayıtsız şartsız teslim olmamız da O’nun uluhiyetinin gereğidir.

•Tutarlı bir şekilde düşünen ve davranan bir kimsenin delillerden Allah’a (cc) ulaşmaması mümkün değildir.

• Bir şeyi ilk halinden başka haline değiştirirken enerji gerekir. Her anı öncekinden farklı olan, sürekli enerji gerektiren şu kâinat nasıl bir enerjiye ihtiyacı olduğunu düşünüp anbean bunu sağlayan Allah’ın (cc) yüceliğini fark etmeyen akıl, tam olarak yanlış güdülenmiş bir akıldır.

• İnsan Allah’ın (cc) nimetlerini okuyup O’ndan memnun olmazsa, O da insandan memnun olmaz ve ondan nimetlerini alır.

• Rutin geçimlik işinin dışında âtıl kalmak da tembelliktir. İnsan bütün potansiyelini salih amele dönüştürmekle sorumludur.

• Gerçek iman sahibi birisi tüm toplum yatsa ve tembel olsa dahi o asla yatmaz ve tembel olmaz! Bilakis vaktini potansiyelinin bütünüyle ibadet, üretim ve fayda üretmekle geçirir. Hatta başkalarının potansiyellerini de aktif hale getirmek için çabalar.

• Akledip Allah’ın (cc) emirlerini, şefkat tokatı yemeden yani bir uyarı ihtiyaç duymadan fark eder ve özenle yerine getirirsek din çok kolaydır. Dini zor gibi gösteren şey insanın kendi başına bırakıldığında nefsinin peşine gitmesi ancak nefsinin peşindeyken ve kötülüğe tam alışmış iken Allah’tan uyarı alıp bu uyarı gereği alışmış olduğu yanlışları terk etme zorunda kalmasıdır. Bu zorluk alışılmış günahları terkin zorluğudur. Aksi takdir de din kolaydır. Allah (cc) onu daha da kolay kılmıştır.

• Şükür nasıl yapılır?

1. Nimeti nimet olarak bilmek,

2. Nimeti vereni bilmek,

3. Nimeti veriliş amacını bilmek,

4. Nimeti veriliş amacına uygun olarak kullanmak,

5. Nimete aracı olana teşekkür etmek ve verene minnet duymakla gerçekleşir.

• Kim şeytanın vesvesesini dinlerse onun adımlarını izler ve şeytan onu saptırır. Bu yüzden vesvese anında uyanık olmaz da onu dinlemeyi devam edersek o bizi ateşe götürür.


Bugünün Ayeti Kerimesi.

Ahzâb Sûresi (41)

Kur’an-ı Kerimi Anlamaya Başlarsam Ne Olur?

Sayılardan kurtulup, sonsuzluk kavramı ile tanışırsınız.

Dünyaya ait tüm dertleriniz, matematikteki sıfır rakamına dönüşür.

İki boyutlu sınırlı yüzeyden, çok boyuta (kâinata) yolculuğunuz başlar.

Kamil ve olgun bir insana dönüşme sürecinin heyecanı tüm benliğinizi kapsar.

Ana karnında sıkışıp kalmış çocuğun dünyaya gelmesi misali, ruhunuz özgürlüğe adım atar.

Ama hatırınızda olsun, günümüz Türkçesi çok yetersiz kalıyor.

İşte size güzel bir kaynak.

https://kuran.diyanet.gov.tr/Tefsir/


Önceki Dersler:

1. Ayeti Kerime. 

Alak Sûresi (1)





Bismillah!

Arapça'da "be" harfi esre ile yazılınca "bi" oluyor ve anlamı çok kapsamlı.

İngilizce'deki at/in/by kelimelerinin kısmen karşılığı diyelim ve bir örnek verelim.

Bismillah kelimesinin başındaki "bi" harfine.

Tek başına yemek yerken Bismillah deyip Allah'ın adıyla başladın. Henüz noktasal boyuttasın.

Bir mecliste Bismillah deyip, oradakilere Allah'ı hatırlattın ve noktasal boyuttan iki boyuta çıkmış oldun.

Her işine Besmele ile başlarsan, iki boyuttan üç boyuta terfi eder ve hayatın anlamını keşfetmeye başlarsın.

Eğer her nefes alıp vermede Allah ile beraber olduğunu hisseder isen, üç boyuta bir de zaman boyutunu ekler, dördüncü boyuta geçmiş olursun.

Gece uykuya yatarken çektiğin Besmele ile, uykuda iken bile Allah'ın iradesinin farkına vararak her daim Allah ile birlikte olduğunu hissedebilir isen beşinci boyuta geçmiş olursun.  

Buna bir de kalbinin hüznünü katabilirsen, işte sana altıncı boyut.

Kim bilir daha bilmediğimiz ne kadar anlam yüklü, Bismillah ‘ın "be" harfinin esreli şekli “bi” harfinde.

Kur’an-ı Kerim Fatiha ile Fatiha Suresi de "Besmele" ile başlıyor ve Allah ile birlikte olmanın zevkini, sefasını, rahatını, konforunu bizlere böylece hatırlatmış oluyor.

Kur'an-ı Kerim'in her bir Ayeti gerçekten ne büyük mucize, değerini ve kıymetini bilenlere.

Oku!

İlk inen Ayet  "Yaradan Rabbinin adıyla oku" diyerek başlıyor.

Buradaki "oku" kelimesi de çok şümullü.

Kâinatı oku, bu dünyadaki yaşam amacını oku...

Ve gözlerden kaçırılması mümkün olmayan bir anlamı daha var.

"Anons etmek, ilan etmek, duyurmak"

Evet, Kur’an’ın hakikatlerini tüm insanlığa anons etmek, yani "tebliğ"

Ama ilk tebliğ "örnek bir yaşam sürerek önce kendimiz için"

Sonra halka halka...


2. Ayeti Kerime.

Fatiha Suresi (2)



Kur’an-ı Kerimi Anlamak!

İnsanın ulaşabileceği en büyük şey hidayete vasıl olmasıdır.

Allah (cc) hidayete ermede sebeplere sarılmamızı ister.

İman ile helal gıda arasında bire bir bağlantı vardır

İnsanlar, hevâlarına uyarak herhangi bir ilmi kriteri olmadan insanları sapkınlığa yönlendirir. Zira buna neden, insanların kendine göre dini yorumlayıp yaklaşımda bulunmalarıdır.

Eşyada esas olan mubah olmasıdır! Zira Allah’ın yasakladıkları dışındakiler helaldir.

Kendi iç dinamiklerini kullanarak kötülüğü tercih etme, insanın iç dünyasında başlayıp biten bir çıkmazdır.

Günahların 3 yerde zararı vardır. Allah ile ilişkide, fıtratımızı bozmada, bir de ahiretimizi kaybetmemizde.

Keza günahlar hem maddi hem de mana anlamında zararlıdır.

Her bir günah muhakkak bir kayba sebeptir.

İnsan bir şekilde günaha düşer. Burada esas olan düşer düşmez farkına varıp Allah CC 'tan af/tevbe dilemektir. Zira devam eden günah fıtratta kronik hatalara/zarara sebebiyet verir.

Hayra aracı olan onu işleyen kadar, yine şerri işleyen de onu işleyen kadar hissedardır.

Nefsi Mutmainne; yönünü Allah'a dönmüş ve Allah’tan razı olmuş nefis.

Günah işleyen kimseler uydurdukları şeylerle cezalandırılacaklardır. O halde günahın büyüğünden de küçüğünden de sakınmak gerekir.

Mümin günahı işlemede şeytanın tuzağına uyanık olmalıdır. Zira şeytan insanı Allah'ın Rahmetiyle kandırır.

Allah'ın sınırlarına dikkat eden esnaf Şehitlerle, Sıddıklarla beraberdir.

Evliya dost; dostunu, dostunun arkasını ve çıkarını kollayan kimsedir.

Zalimlerin değiştiği alternatif pis, necis ve kötüdür Zira onlar Allah'ın dostluğu yerine şeytanınkini tercih etmiştirler.

İslam'ın gereğini yaptığı halde bu dinin kişiye en ufak bir zararı yoktur!

Şeytan ve avenelerine itaat etmiş olanlar müşrik olurlar. O halde Allah'ın ayetleri bu kadar aşikârken ondan yüz çevirmek ahmaklığın zirvesidir.

Allah'ı ilah olarak bilmek önemli; ancak Allah'ı O'nun bildirdiği gibi tanımak imani bir esastır.


3. Ayeti Kerime.

Bakara Sûresi (2)





Hatırımızda Tutalım.

1) Allah'a yakın olmak ne demektir?

2) Kur’an-ı Kerim, biz insanlar için Allah'ın bir mucizesidir.

3) Allah, müminlerin velisidir; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.

4) Allah'a tevekkül ve teslimiyet, çok büyük bir konfordur.

5) Kıyamet gününde tüm sırlar açığa çıkacaktır.


4. Ayeti Kerime.

Zâriyât Sûresi (56)


Kur’an’ın Anlamıyla Buluşmak Çok Önemli.

Her işimize başlarken Besmele ile başlayarak sırlar âlemine kapı açalım.

Sonra Hamd ederek, Allah’a şükürde bulunalım.

Daha sonra Hz. Muhammed Mustafa’ya salavat getirerek, işlerimize bereket katalım.

En sonunda da Rabbimizden kolaylık dileyelim.

Bismillah.

El hamdü lillah.

Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed.

Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi'l-hayr.


5. Ayeti Kerime.

Fâtiha Sûresi (5)



Kur’an-ı Kerim zikirdir. 

Şifa kaynağıdır.

Kur’an-ı Kerimi anlamak, insana hayat verir.

Hadisi Şerifte şöyle buyrulmuştur.

“Rabbini zikreden kimse ile zikretmeyen kimsenin misali, diri ile ölünün misali gibidir.”

(Buhârî, Deavât, 66)


6. Ayeti Kerime.

Bakara Sûresi (3)



Allah (cc) bir şeyi emrediyorsa "Allah kuluna zulmetmez" diyerek, tam teslimiyetle, o isteneni yapmak, takvanın gereğidir.

İnsanlar ne kadar güzel olursa yeryüzü de o kadar güzel olur.

Dünyanın en güzel meyvesi insan, insanın en güzeli de İslam olanıdır.

İnsanın yapmış olduğu her kötülük fıtratını bozar.

İlimle uğraşanlar hakikatı maddi menfaate dökerlerse dünyanın en şerli insanları olurlar.

Bütün teorik bilgilerin amacı insanın kalitesini bir derece yükseltmek içindir.

Öğrenilen bilgiler Allah hakkı ve kul hakkı hususunda kişiyi daha dikkatli, daha kıymetli kılamıyorsa, o bilgilerin hiç bir değeri yoktur.

Oysa bilgi kişiye Allah'ı daha iyi bilmesini sağlar.

İlmin değiştirmediği insanı hiç bir şey değiştiremez.

Allah'ın yanında derece, ilimle davranışlarını düzeltenedir.

Allah’ın denetim ve ödüllendirmesinin önünde hiç bir engel yoktur.

Allah (cc) Rahmet ve Marifetinin tecellisi olarak İslam’ı göndermiştir.

İman imkândır, umuttur, enerjidir, geçmiş ve geleceğe hitap eden Allah ile kulu arasındaki ilişkisidir.

Allah’ın dostluğunu kazanmak samimiyet ister.

Samimiyet, sözle eylemin aynı olmasını gerekli kılar.

Allah'ın ertelemesini kendisinin güçlü olduğuna yoran ahmaktır.

Allah'ın ol dediğinin olmasına mani olacak hiç bir kuvvet yoktur.

Zalimler asla iflah olmazlar.

Doğruluk ve adalet açısından Allah'ın kitabı tamdır.

Ailenin gerçek yaşam yuvası olmasını istiyorsak, eşler birbirinin hakkına riayet etmeli, eve de helal lokma girmelidir.


7. Ayeti Kerime.

Bakara Sûresi (153)

Şeytan nimetin fark edilmesini, şükrün edasını asla istemez, bilakis nankörlüğü körükler.

Sübhânallah zikri, hakikati fark ediştir, imanın idrakidir

Söz düşünceden beri ise, hakikatten kopuk demektir.

Allahu Ekber, Allah’ın (cc) Esmaları ‘nın hepsidir.

En büyük zulüm, Allah'ı doğru tanımamaktır.

İyi bir eğitim, insanın yaratılış gayesini doğru öğretmeye vasıta olandır.

İbadetin şeklini, vaktini, yerini Allah belirler.

Müşriklere Allah'a ortak koştuğu şeyler evlatlarını katletmeyi süslü gösterdi.

Allah insana hakikatı keşfedecek yeteneği vermiştir.

Kul Allah hakkındaki bilgisiyle hareket/amel etse şirke düşmez.

Din vahşetin ve insana kıyımın karşısındadır.

Din bilakis insanı yaşatmanın esasıdır.

İbadetler örfi olmaya başlayınca asli olmaktan çıkar.

Bir rızkın, bir hayvanın helal veya haramlığının tanımı, sınırı, müsaadesi Allah'a aittir.

Resûlullah (sas)'den müsaadesini almayan hiçbir mekruh makbul değildir.

Haramların sınırlarıyla oynamak Allah'ın sistemine müdahale etmek gibidir.(Haşa)

Güzel örnekler Allah'a aittir, hayattaki tüm kötü örnekler de insanın Hak'tan sapmasının göstergesidir.

Allah ile irtibata geçen geçmişle, gelecekle, gaiple ve her şeyle irtibata geçmiş demektir.


8. Ayeti Kerime.

İnfitâr Sûresi (6)


Arapça ’da 250 Kelime-Deyim ile 100 Ayeti Kerimeyi hatta daha fazlasını bile anlamak mümkün. Çünkü hem Türkçe'de hem Arapça 'da çok sayıda kelime ortak.

Bu ise, günlük hayatta” maruz kaldığımız Ayetlerin” %90’ı demek.

Amacımız ve hedefimiz Arapça bilmeyen bir Müslüman'ın namazda iken ne okunduğunu büyük ölçüde anlaması ve böylece namazları huşu içinde kılması.

Gerçek kılınan bir namaz, insanı kötülüklerden alıkoyar.


Bundan sonrası kendi kendinize devam edebilirsiniz.

Yapmanız gereken aşağıdaki vereceğim linklere çalışmak.

https://www.madinaharabic.com/arabic-language-course/lessons/

https://docplayer.biz.tr/169021-Kur-an-i-kerim-de-en-sik-gecen-500-kelime.html

Not: Bu linkte geçen kelimeleri bilgisayarınıza indirmek için, sitede indirme linki mevcut.

Yararlanılan Kaynaklar:

https://kuran.diyanet.gov.tr/

http://feyzulfurkan.com/

www.quran.com



 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇOCUKLARIMIZA KAZANDIRABİLECEĞİMİZ GÜZEL HUYLAR. 32. Bölüm

Empati. Konuyla İlgili Hikâye. Bir ülkenin kralı en sevdiği atını kaybetmiş ve bu yüzden çok üzülmektedir. Atı bir türlü bulamadığı için ortaya bir ödül koyar. Herkes ödülü kazanmak için koşar gelir ama kimse atı bulamaz. Çobanın biri kralın huzuruna çıkar ve atı bulacağını söyler. Kral buna inanmaz. Ülkenin en akıllı kişileri atı bulamadı da bu budala mı bulacak? Çoban atı aramak için kraldan izin ister. Kral çobana peki öyleyse ara bakalım der. Çoban birkaç saat içinde atı bulur ve saraya getirir. Kral bu duruma çok şaşırır. Çobana atı nasıl bulduğunu sorar. Çoban “Çok kolay oldu hükümdarım. Kendimi atın yerine koydum, bir at olsam nereye gideceğimi düşündüm ve onu hemen buldum” Çobanın cevabı kralın çok hoşuna gider ve ödülün çobana verilmesini emreder. Konuyla İlgili Videoyu İzlemek İçin Lütfen Aşağıdaki Linki Tıklayınız. https://www.youtube.com/watch?v=Wmr6GqrFF-Y

ÇOCUKLARIMIZA KAZANDIRABİLECEĞİMİZ GÜZEL HUYLAR. 33. Bölüm

Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar. Konuyla İlgili Hikâye. İstanbul’daki Fatih Medresesi’nin her odasında dört beş talebe beraber kalırmış. Bu talebeler memleketlerinden getirdikleri fasulye, bulgur, mercimek, nohut vesaireyi beraber pişirirler, beraber yerler ve her hafta içlerinden birisi nöbet tutarak bu işleri yaparlarmış. Geceleri ders çalışmak için yaktıkları mumların parasını da aralarında toplayıp, o haftaki nöbetçi talebeye verirlermiş. Bu talebelerden birisi çok açıkgözmüş. Her gece şamdanların dibinde kalan kırıntı mumları toplar, eritir ve onlardan uydurma bir mum yaparak parayı cebine indirirmiş. Fakat onun yaptığı mum, yeni mumlar gibi uzun müddet odayı aydınlatamaz, erkenden sönermiş. İşin farkına varan arkadaşları, bir gece yine yatsı namazından sonra karanlıkta kalınca, hesap sormaya başlarlar: – Biz sana para verdik, ne diye mum almadın? – Aldım işte, ne yapayım mumlar küçülmüş, bu kadar yanıyor. İçlerinden birisi: – Tabii o kada...

ÇOCUKLARIMIZA KAZANDIRABİLECEĞİMİZ GÜZEL HUYLAR. 18. Bölüm

Çalışkanlık. Konuyla İlgili Hikâye. Bir gün Peygamberimiz ve arkadaşları bir yere gidiyordu. Yol kenarında oturmuş, bomboş duran birini gördüler. Peygamberimiz adamın yanından geçerken bomboş duran adama baktı ama selâm vermeden yoluna devam etti. Peygamberimizin arkadaşları bu olaya hayret ettiler. Çünkü Peygamberimiz herkese selâm verirdi. Ama bu adama selâm vermemişti. Gittikleri yerdeki işlerini bitirdikten sonra aynı yoldan dönüyorlardı. Bu sefer adam, aynı yerde eline bir çöp almış, toprağı karıştırıyordu. Peygamberimiz adamın hizasına gelince bu defa adama dönüp tebessümle baktı ve: - “Esselâmü aleyküm...” diye selâm verdi. Peygamberimizin arkadaşları, bu olaya şaşırdılar. İçlerinden biri: - “Ey Allah’ın elçisi, buradan biraz önce geçtik. Oturan adama baktınız ama selâm vermediniz. Şimdi ise tebessümle bakıp selâm verdiniz. Bunun sebebi nedir?” diye sordu. Sevgili Peygamberimiz: - “Biraz önce buradan geçerken adam oturmuş bomboş bekliyordu. Onun için se...