English Practical Conversation Lessons.
Her işimize başlarken Besmele ile başlayarak sırlar âlemine kapı
açalım.
Sonra Hamd ile, Allah’a şükür edelim.
Daha sonra Hz. Muhammed Mustafa’ya salavat
getirerek, işlerimize bereket katalım.
En sonunda Rabbimizden kolaylık dileyelim.
Bismillah. El hamdü lillah. Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed.
Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim
bi'l-hayr.
My Lord, make it easy, do not make it
difficult, make it good for me.
Allah'ım bütün hayırlı işlerimi kolaylaştır,
zorlaştırma ve işlerimi en hayırlı şekilde sonuçlandır.
Speaking -Konuşma
Telefonunuzun Ayarlarını İngilizce yaparak, Play Store uygulamasından "Google Asistan" uygulamasını indirin.
Dilediğiniz yerde, dilediğiniz kadar pratik yapın.
İstediğiniz kadar hata yapın. Utanma çekinme yok.
Karşınızdaki ses kalitesi ve verilen cevaplar oldukça tatmin edici.
Diğer Önerilen Linkler
Learn The five pillars of Islam.
https://www.youtube.com/watch?v=mWJ-tlZdtK4
The Six Pillars of Faith (Eman) in Islam.
https://www.youtube.com/watch?v=uMN2U4FfNm0
At the Airport.
https://www.youtube.com/watch?v=jiBHZ_rqHB8
https://www.youtube.com/watch?v=juPlEnOKl48
At the Hotel
https://www.youtube.com/watch?v=V425hnGYuV0
https://www.youtube.com/watch?v=G1FoU1p1YPI
https://www.youtube.com/watch?v=wyqfYJX23lg
At the Restaurant
https://www.youtube.com/watch?v=uUMPULuwdLI
https://www.youtube.com/watch?v=bgfdqVmVjfk&t=235s
At the Bank
https://www.youtube.com/watch?v=AFBbe8BhgrU
https://www.youtube.com/watch?v=SSgDn9724ms
Shopping at the Grocery Store
https://www.youtube.com/watch?v=WDleCLQKEk0
https://www.youtube.com/watch?v=Ai_psBLMWgA
https://www.youtube.com/watch?v=ijQDxwUGIOg&t=832s
Let's Learn English at the Shopping Mall
https://www.youtube.com/watch?v=2ib3_TBZGkU&t=27s
Shopping for Clothes
https://www.youtube.com/watch?v=nBtyWrwahWo
https://www.youtube.com/watch?v=ad8a2BiXulw
Sık
Kullanılan Kalıp Cümleler
https://www.youtube.com/watch?v=TR0JZiapxXM
How to Think in English
https://www.youtube.com/watch?v=mSvkOZ3evao
How to Speak MlT Open Course
https://www.youtube.com/watch?v=Unzc731iCUY
Örnek Konuşma Diyaloğları.
Yurtdışına
çıkıyorsunuz. Uçaktasınız. Yemek ikramı başladı. Hostes size soruyor.
Beef, chicken or vegetable?
Chicken please.
Ok, and to drink.
Yes.
Tea or coke.
Coke, please.
What kind of?
Normal...???
"Normal" yerine "regular" demeniz gerekir.
Türkçe'deki
mantıkta "normal" var ama İngilizce mantıkta anlamsız oluyor.
Uçaktan indiğinizde pasaport polisi size muhtemelen şu soruları sorar ve siz de şu şekilde cevap verirsiniz?
Why did you come
here?
For a meeting at Turkish Embass…
For a trip…
How long are you
going to stay here?
For three days…
Cevaplar kısa ve öz olmalı.
Bir cümle bile kurmaya gerek
yok.
Let’s continue from where we stoped last time
En son kaldığımız yerden devam edelim
Hatırlayacağınız üzere gideceğimiz şehre
ulaşmış, pasaport kontrolünden geçmiş ve taksiye binme aşamasına gelmiştik.
Taksiye bindiğimizde taksi şoförü nereye gitmek
istediğimizi soracaktır:
- Where do you want to go to, sir?
Cevabınız şöyle olabilir:
- I want to go to this address
(adresi göstererek “şu adrese
gitmek istiyorum” dersiniz).
Verdiğiniz adrese geldiğinizde taksi sürücüsü
size ne kadar ödemeniz gerektiğini söyleyecektir:
- 40 Euros please.
Siz de parayı verip makbuz/fiş isteyeceksinizdir.
Makbuzu/fişi şöyle isterseniz:
- Can I have a receipt please?
(Lütfen makbuz/fiş alabilir miyim?)
Makbuz veya fişi, seyahat giderlerinin beyanı
için çalıştığınız kuruma sunmak için istersiniz.
Have a good day and see you soon
(İyi günler, en kısa sürede görüşmek üzere).
"İngilizcede Karşımıza Çıkacak Bir Cümleye Bakış Açımız Nasıl Olmalıdır"
sorusuna cevap vermeye çalışalım.
1- Ne kadar karmaşık gibi gözükse de, her cümlenin bir adet
(Subject+Verb) vardır. Bunu bulun. Geriye kalan (Object + Place + Time) kısmı
cümleyi tamamlayan (complement) kısmıdır.
Aşağıdaki cümlede özne ve
yüklem acaba neresi?
Dikkatlice bakın.
And We will surely test you with something of fear and hunger and a
loss of wealth and lives and fruits, but give good tidings to the patient.
Source: The Noble Quran. Surah: Al Baqarah. Verse 155.
Cevap:
Özne: We
Fiil: test
Şimdi cümlenin tam anlamını
Türkçe yazayım ve daha detaylı görün.
Andolsun ki sizi biraz korku
ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle (sınayacağız.) Sabredenleri müjdele!
(We) ve (test) kelimeleri
Türkçe tercümede parantez içinde gösterilmiştir.
Ancak, siz tercüme yaparken,
ilk etapta böyle mükemmel bir tercüme yapmak yerine, kelimeleri ard arda
okuyarak anlam verin, beyin onları gerekli sıraya yerleştirir.
2- Yardımcı fiil ve ana fiile bakarak, cümlenin zamanına (geçmiş-
şimdi-gelecek) ve "tense" (simple-continious-perfect-perfect
continious) karar verin.
Örnek:
İngilizce cümlelerde 3 ana zaman vardır.
Past-Present-Future (Geçmiş- Şimdi- Gelecek)
İngilizce
cümlelerle 4 tane tense vardır.
(Simple -
Progressive yani Continuous - Perfect - Perfect Continious)
Cümlenin zamanına ve
tense nasıl karar veriyorduk?
Yardımcı fiil ve ana
fiile bakarak.
Şimdi dünkü örnek verdiğimiz
Ayeti Kerimeye bu anlamda yakından bakalım.
And We will surely test you
with something of fear and hunger and a loss of wealth and lives and fruits,
but give good tidings to the patient.
Source: The Noble Quran.
Surah: Al Baqarah. Verse 155.
Cümlenin Zamanı :
(will) kullanılmış.
Yani Future (Gelecek Zaman)
Cümlenin Tense :
Yardımcı fiil ve ana
fiile bakıyoruz. (will test) Yani "Simple Future Tense"
Sınayacağız - Basit Gelecek
Zaman
Not: (will) ile kurulan
cümlelerde "iletişimsel gramer yönünden" kesinlik daha kuvvetlidir.
3- Özne tekil mi çoğul mu?
Aşağıdaki örnekte
"özne" yi bulabildiniz mi?
Those who followed will say, "If only we had another turn [at
worldly life] so we could disassociate ourselves from them as they have
disassociated themselves from us."
Thus will Allah show them their deeds as regrets upon them.
And they are never to emerge from the Fire.
(Source: The Noble Qur'an. Surah Al Baqarah. Verse 167.)
Benzer anlama
gelen ikinci çeviri:
The ˹misled˺
followers will cry, “If only we could have a second chance, we would disown
them as they disowned us.”
And so Allah
will make them remorseful of their misdeeds.
And they will
never ˹be able to˺ leave the Fire.
Cevap:
Özne
"those"
İkinci çeviride
"those" karşılık gelen ifade nedir?
Evet, bildiniz,
"The ˹misled˺ followers"
Şimdi Ayeti Kerimenin Türkçe
mealine bakalım.
Onlara uyanlar da: “Ah, keşke
biz (dünyaya) bir kere daha dönseydik de (bugün onların) bizden uzaklaştıkları
gibi biz de (onlardan) uzak dursaydık.” derler.
İşte Allah onlara bütün
yaptıklarını hasret (pişmanlık ve üzüntü)ler içinde gösterecektir.
Onlar cehennemden çıkacak da
değillerdir.
Bakara Sûresi / 167. Ayet
4- Cümleyi Türkçe okur gibi okuyun. Eğer iki kelime üst üste mantıklı
bir anlam vermiyor ise, orada atılmış bir "relative pronoun" vardır
ve participant (kısaltma) yapılmış demektir.
Aşağıdaki 60 saniyelik klip’i dinleyin.
https://www.youtube.com/clip/UgkxQ3tMdU0t5gy4wn8E9A6TWFuuCMXvztHr
5- Cümlede "noun clause" ve "adjective clause" yani
isim ve sıfat cümleciği olup olmadığına okurken karar verin.
Örnek, Ekonomi Biliminden
gelsin.
İsim ve sıfat cümlecigi.
(One person's migratory bird sanctuary) is (another person's mosquito-infested
swamp.)
For example, protecting a
wetland with environmental regulations benefits bird-watchers but harms
landowners (who plan to develop that land.)
6- Bağlaçlara (conjuctions) dikkat edin.
Örnek:
Aşağıda bağlaçlar parantez
içinde gösterilmiştir.
Ramaḍan is the month in which
the Quran was revealed (as) a guide for humanity
with clear proofs of guidance (and) the standard
˹to distinguish between right (and) wrong˺.
(So)
whoever is present this month, let them fast.
(But)
whoever is ill or on a journey, then ˹let them fast˺ an equal number of days
˹after Ramaḍân˺.
Allah intends ease for you,
not hardship, (so that) you may complete the
prescribed period and proclaim the greatness of Allah for guiding you,
(and) perhaps
you will be grateful.
Ramazan ayı, "ki içinde
Kur’an'ın indirildiği" insanlara hidayet yani doğru yol rehberi, doğru
yolun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delili olan bir aydır.
Sizden kim bu aya erişirse
hemen orucunu tutsun,
Kim de hasta veya seferde olup
da yer ise tutmadığı günler sayısınca başka günlerde orucunu kazâ etsin.
Allah sizin hakkınızda
kolaylık ister, zorluk istemez.
Bu da, o sayıyı kaza ile
tamamlamanız ve size yol göstermesine karşılık Allah’ın yüceliğini tanımanız
içindir.
Olur ki düşünür de
şükredersiniz.
Bakara Sûresi / 185. Ayet
7- Active-Passive (Etken-Edilgen) yapıya dikkat edin.
Örnek.
O believers!
(Fasting is
prescribed) for you—as it was for those before you—so perhaps you will
become mindful ˹of Allah˺.
Ey iman edenler!
Sizden öncekilere yazıldığı
gibi sizin üzerinize de (oruç tutmak yazıldı.)
Olur ki bu sayede takvâya
erersiniz.
Bakara Sûresi / 183. Ayet
8- Bazen bir kelimeyi açıklamak için “kelimenin yanında iki virgül
arasında” detaylı izahat verilebilir.
Örnek.
Bir kelimeyi açıklamak için,
kelimenin yanına iki virgül ile açıklama yapılır ve sonrasında ana cümle devam
eder.
The example of the
disbelievers, (not responding to the Messenger’s
warning), is like a flock not comprehending the calls and cries of the
shepherd.
˹They are wilfully˺ deaf, dumb
and blind so they have no understanding.
İnkârcıların durumu, (elçilerin uyarısına cevap vermeyen), bağırıp
çağırmadan başka bir şey işitmeyen hayvana haykıran çobanın durumuna benzer.
Onlar sağır, dilsiz ve
kördürler; çünkü onlar düşünmezler.
Bakara Sûresi / 171. Ayet
9- Bazen de cümlenin tamamına atıfta bulunacak şekilde “cümlenin en
sonuna virgül konur” ve örneğin “which” ile gerekli açıklama yapılır.
Örnek.
But if you are unable to do
so—and you will never be able to do so—then fear the Fire fuelled with people
and stones, which (is prepared for the disbelievers.)
Bakara Sûresi / 24. Ayet
Eğer bunu yapamazsanız ki
hiçbir zaman yapamayacaksınız; yakıtı insanlar ve taşlar olan, (kâfirler için hazırlanmış) ateşten sakının.
10- Cümle yapılarını basit düşünün. Mesela ben senin kim olduğunu
biliyorum ya da ben senin yapmak isteğini anlıyorum gibi karmaşık yapı değil,
“Ben biliyorum. Senin kim olduğunu” (I know) (who you are)
Aşağıdaki örneğe bakın ve hemen
altında parantez içine alınan şekilde bir kez daha okuyun.
Give good news ˹O Prophet˺ to
those who believe and do good that they will have Gardens under which rivers
flow. Whenever provided with fruit, they will say, “This is what we were given
before,” for they will be served fruit that looks similar ˹but tastes different˺.
They will have pure spouses,1 and they will be there forever.
(Give good news) (O Prophet) (to those) (who believe and do
good) (that they will have Gardens) (under which rivers flow.) (Whenever provided with fruit,) (they will say,) (“This is
what we were given before,”) (for)
(they will be served fruit) (that looks similar) (˹but tastes different˺.) (They will have pure spouses,) (and) (they will be there forever.)
Resûlüm! İman eden, bir de sâlih amellerde
bulunanlara, kendileri için alt tarafından ırmaklar akan cennetleri müjdele!
Onlara orada ne zaman rızık olarak bir meyve verilse: “Bu, daha önceden dünyada
rızıklandırıldığımız şeydir.” diyecekler. Onlara tatları bambaşka güzellikte
olmakla beraber dünyadakilerin benzerleri verildiği için böyle derler. Onlar
için orada tertemiz eşler de vardır ve onlar, orada sürekli ebedî
kalacaklardır.
Bakara Sûresi / 25. Ayet
Hepsi bu.
Gerisi bol bol "kelime ve kalıp edinme" işi.
Hocam, kelime ezberlemeye nereden başlayayım?
Kelime ezberlemeye hayır, ama cümle içindeki konsepte göre kelimeleri anlamaya ve edinmeye evet.
Ayrıca belli bir sırayla değil, her gün maruz kaldığınız ve bilmediğiniz kelimeleri öğrenerek devam edebilirsiniz. Yani doğal bir şekilde.
Kelime öğrenirken İngilizceden İngilizceye sözlüğe bakın, kelimeye ait görsellere bakın, cümle içindeki kullanımına bakın, seslendirme tuşu ile dinleyin, eş ve zıt anlamlarına bakın. Yani beyinde bir kelimeye ait birden çok bağlantı kurun.
İngilizcedeki bütün gramer yapıları ve birbirinin yerine kullanılan ve benzer anlama gelen kelimeleri en iyi öğrenme yolu, https://quran.com/ sitesinde yer alan ve aynı anlama gelen Ayetlere ait birden çok çevirileri okumaktır. Her gün 3 ya da 5 ayeti iyice anlayarak okursanız, hem Kur’an-ı Kerimi öğrenmiş hem de kısa zamanda İngilizce seviyenizi çok ileri noktalara taşıyabilirsiniz.
İngilizce'de Karşınıza Çıkacak Muhtemel
Cümle Çeşitleri
1.
Come on, (Let's talk about) getting up early
in the morning.
Haydi, sabahları erken kalkma hakkında
konuşalım.
2.
I want (to talk) to you.
Seninle konuşmak istiyorum.
3.
I think the same (as) you in this
matter.
Ben de bu konuda seninle aynı
düşünüyorum.
4.
I agree (with you) on this point.
Bu noktada size katılıyorum.
5.
(What you are talking about) is really
important.
Bahsettiğiniz şey gerçekten önemli.
6.
I understand (what you mean.)
Ne demek istediğini anlıyorum.
7.
(What do you mean?) Speak more
clearly.
Ne demek istiyorsun. Daha açık konuş.
8.
We need to talk to you (because) there is something
important.
Seninle konuşmamız gerek çünkü önemli bir
şey var.
9.
(That) person you are talking to wants your
well-being.
Konuştuğunuz kişi sizin iyiliğinizi
istiyor.
10.
And those (who) believe and do good will be the residents of
Paradise. They will be there forever.
(Surah Al Baqarah. Verse 82)
İman edip hayırlı işler yapanlara
gelince, onlar da cennetliktirler; onlar orada ebedî kalacaklardır.
11.
You are absolutely right, I agree with (everything
you said.)
Çok haklısın, dediklerinin tamamınına
katılıyorum.
12.
I love you, (which is really)
Seni seviyorum, ki bu gerçek.
13.
Ahmet, (who is a really nice person), gets up early in
the morning.
Ahmet, ki o gerçekten iyi bir insan,
sabahları erken kalkar.
14.
And (there are) some who say, “We
believe in Allah and the Last Day,” yet they are not ˹true˺ believers.
(Surah Al Baqarah Verse 8)
İnsanlardan bazıları da vardır ki
inanmadıkları halde “Allah’a ve âhiret gününe inandık” derler.
15.
Say, ˹O Prophet,˺ “If you ˹sincerely˺ love Allah, then follow me; Allah will love
you and forgive your sins. For Allah is All-Forgiving, Most Merciful.”
(Surah Ali Imran Verse 31)
Ey Resulüm, de ki: “Eğer Allah’ı
seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”
16.
I am (looking forward to) the month of
Ramadan.
Ramazan ayını sabırsızlıkla bekliyorum.
17.
(The) more you worship, (the) more you love
Allah.
Ne kadar çok ibadet edersen, Allah'ı o
kadar çok seversin.
Briefly, what is Islam?
Islam consists of 3 things.
Do the prayers.
To abstain from sin.
To beautify our morals.
For this you need three things.
Wisdom. To do righteous deeds. Ihlas.
Yorumlar
Yorum Gönder