Hz. Hz. İbrahim (a.s.) Peygamberin Kısaca Hayatı.
“Halilullah” yani Allah’ın dostu ve,
“Ebu’l-Enbiya” yani Peygamberler
Babası diye anılır.
Ülü’l-azm (En yüksek
derecedeki) peygamberlerdendir.
Hz. İbrahim (a.s.) Babil’in
doğusunda Dicle ve Fırat ırmakları arasındaki bölgede dünyaya geldi.
Şemailce Hz. Muhammed’e
(s.a.v) en çok benzeyen insan olduğu nakledilir.
Oğulları Hz. İsmail’in (a.s.)
soyundan Peygamber Efendimiz; Hz. İshak’ın (a.s.) soyundan da Benî İsraîl
peygamberleri geldi.
Hanımları, Hz. İsmail’in
(a.s.) annesi Hacer, Hz. İshak’ın (a.s.) annesi Sare validemizdir.
Hz. İbrahim’in (a.s.) dininin
adı Hanif’tir ve Müslüman olarak adlandırılır.
İbrahim Aleyhisselam Keldanî
kavmine gönderildi.
Hz. İbrahim (a.s.) kendi
heykelini yaptırıp taptıran Babil hükümdarı Nemrut’u, Allah’ın dinine davet
etti.
Bu daveti kabul etmeyen Nemrut
tarafından ateşe atıldı.
Fakat ateş kendisini Allah’ın
izni ile mucize olarak yakmadı.
Ateşe atılma hadisesinden
sonra Hz İbrahim, îman edenlerin rahat ibadet etmeleri için,
Ayrıca Nemrut ve Keldanî
kavminin üzerine gönderilecek azaptan muhafaza için, Babil'e,
Oradan da kardeşinin oğlu Lût,
hanımı Sare ve bir mü’min topluluğu ile birlikte Urfa’nın güneyinde bir kasaba
olan Harran’a hicret etti.
Keldanî kabilesi toz halinde
sivrisinek sürülüleri ile helak oldular.
Nemrut ise bir sineğin beynine
girmesi ile helak oldu.
Hz. İbrahim (a.s.) oğlu İsmail
(a.s.) ile kurban imtihanından geçti ve insanlık kurban kesmeyi ondan öğrendi.
Oğlu İsmail (a.s.) ile
birlikte Kâbe’yi inşa etti.
Kâbe’nin inşası sırasında Hz.
İbrahim’in (a.s.) üzerine çıkıp duvar ördüğü ve üstünde insanları hacca davet
ettiği kabul edilen taş veya onun bulunduğu yere Makam-ı İbrahim denildi.
Hz. İbrahim (a.s.) Kâbe’nin
inşasını tamamlayınca Cebrail (a.s.) gelip kendisine hac farîzasının nasıl
yapılacağını öğretti.
O da insanları hac ibadetine
davet etti.
Oğlu ile birlikte ilk hac
farîzasını yerine getirdi ve insanlar hac yapmayı onlardan öğrendi.
İnsanlık tarihinde ilk vakfı
İbrahim Peygamber kurdu.
Kur’an’da 14. Surenin adı İbrahim Suresi’dir.
Hz. İbrahim’in (a.s.) 200 veya
175 yaşında vefat ettiği ve Kâbe’de Makam-ı İbrahîm ile Zemzem arasındaki yerde
defnedildiği rivayet edilir.
Başka bir rivayete göre kabri
Filistin’in el-Halil şehrinde Hz. Sare’nin yanındadır.
Daha detaylı bilgi için lütfen
aşağıdaki linki tıklayınız.
Gerçekten çok kıymetli ve
bilmemiz gereken önemli hususlar var.
Kaynak:
https://www.islamveihsan.com/hz-ibrahim-a-s-kimdir.html
Aşağıdaki linki tıklayarak Hz. İbrahim'in (a.s.) hayatı hakkında hazırlanan videoyu izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=hQWiHHFHAOg
Hz. Hz. Salih (a.s.) Peygamberin Kısaca Hayatı.
Hz. Salih (a.s.) dağları ve yüksek kayaları oyarak inşa ettikleri görkemli evlerle ünlü Semûd Kavmi’ne, Peygamber olarak gönderildi.
Semud Kavmi, Kuzey Arabistan bölgesine, Şam
ile Hicaz arasında bulunan Hicr mevkiine yerleşmişlerdi. Daha sonra buradan
ayrılıp Âd kavminin bölgesine yerleştiler.
Salih (as) Peygamber, Hz. Âdem’in (a.s.)
19. kuşaktan torunudur.
Ticaretle meşgul olur, el
emeği ile geçinirdi.
Hz. Salih (a.s.) gerçekten tazim ve
hürmete lâyık bir insandı.
Kavmi, kendisini dürüstlüğü, iyiliği ve
kabiliyeti sebebiyle çok severdi. Gelecekte kendisinden çok şey bekliyorlardı.
Hatta O’nu kendilerine hükümdar yapmak
niyetindeydiler.
Allah (cc) ise, Hz. Salih’e (a.s.)
peygamberlik verdi.
Fakat, Semud Kavmi böbürlendi, puta tapmaya başladı.
Kavmin reisi “Cenda” idi. Âd kavminin
dûçâr olduğu âkıbetten ibret almayan Semûd kavmi, aralarında istişare edip
Cenda’dan kendileri için hiçbir kavimde olmayan bir put yapmasını rica
ettiler.
Cenda ve ekibi, dağa çıkıp büyük bir
kayayı yonttular. Bu kayaya göz, sığır göğsü ve at ayağı gibi şekiller verip
onu altın, gümüş ve çeşitli mücevherlerle donattılar. Sonra da karşısına
geçerek secde ettiler.
“Âd kavmi, sağlam binalar
yapmadıkları için helâk oldular. Zira onlar, evleri kumlar üzerine yapmışlardı.
Biz ise sağlam kayalar üzerine yaptık. Gelen fırtınalardan herhangi bir zarar
görmeyiz…” dediler.
Salih Peygamber kavmini hidayete davet etti.
Kendisinden bir mucize istendi.
O devirde
bu kavim için en kıymetli şey, kızıl renkli deveydi.
Bu
sebeple Sâlih -aleyhisselâm-’ın kayadan kızıl tüylü bir deve çıkarmasını
istemişlerdi.
Allah, Semud Kavmi’ne mucize olarak
bir deve gönderdi.
Deve kayanın içinden çıkıp Yaradan’ı
tesbih etti.
Bu mucizeyi gören Cenda,
yüz kişiyle birlikte tevhîd akidesine girdi.
Kavmine de şöyle
seslendi:
“–Ey kavmim! Bu körlük
kâfi! Ben kendisinden başka hiçbir mâbûd olmayan, eşi ve benzeri bulunmayan Allah’a
ve O’nun peygamberi Hazret-i Salih’e îmân ettim!”
Puthânenin reisi ise:
“–Sihir olan bir şeye
ne çabuk meylediyorsunuz! Ben size daha büyüğünü göstereceğim!” dedi.
Böylece, -Cenda’nın
kardeşi de dâhil- yeni îmân edecek olanların kalblerindeki meyli değiştirdi.
Cenda’nın tâcını,
kardeşinin başına koyarak:
“–Bundan sonra
reisimiz sensin!” dedi.
Cenda ise, evine gitti
ve oradaki bütün putları kırdı. O da tevhîdi tebliğe başladı. Sâlih (as)’ın başyardımcılarından
oldu.
Fakat Semudlular, kendilerine gönderilen Salih Peygamberin devesini öldürdüler.
“O şehirde dokuz kişilik bir çete vardı
ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç
yanaşmıyorlardı.” (Neml Suresi. 48. Ayet)
Salih Peygamber’in hidayete davet gayretleri sonuç vermedi ve azgın kavim sonunda korkunç bir ses ve zelzele ile helak olup gitti.
Hz. Salih (a.s.) kendisine inanan 120
kadar kişi ile Mekke‘ye göç
ettiği ve kabrinin Mültezem ile Makam-ı İbrâhim arasında olduğu nakledilir.
Aşağıdaki
linki tıklayarak Hz. Salih’in (a.s.) hayatı hakkında
hazırlanan videoyu izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=d0fzhRoM3gg&t=47s
Kaynak:
https://www.islamveihsan.com/hz-salih-a-s-kimdir.html
Hz.
Hz. Hûd (a.s.)
Peygamberin Kısaca Hayatı.
Hz. Hud (a.s.) Yemen ile Umman arasındaki “Ahkaf” diyarında doğup büyüdü.
Sâm’ın
torunlarından olup, bu dünyada 150 yıl ömür sürdüğü rivayet edilir.
Hz. Hud (a.s.) geçimini ticaretle sağladı.
Hz. Hud, Ad kavmi içinde soyu şerefli
bir kişiydi.
Hz. Âdem’e (a.s.) benzerdi.
Zahid, muttaki ve ibadete düşkün idi.
Cömert ve şefkatli idi; yoksullara bol
bol sadaka verirdi.
Ad kavimi verimli toprakları, güzel
bağ-bahçeleri ve gösterişli evleri olan, yüksek binalar inşa etme yarışına
girmiş insanlardan oluşan “İrem Bağları" ile ünlü bir kavimdir.
Bu kavmin
insanları güçlü, kuvvetli, cüsseli, uzun boylu ve uzun ömürlü idi.
Âd kavmi,
kayaları yontarak evler yapar, gösterişli binalar inşa ederlerdi.
Âd kavmi,
yirmi üç kabileden meydana gelen bir Arap kavmidir. Kavme ismi verilmiş bulunan
Âd, Hazret-i Nuh’un torunlarındandır.
Ad Kavmi, Nuh Tufan’ından sonra
putperestliğe dönen ilk kavim oldu.
Hz. Hud (a.s.) da sapkınlık içindeki Ad
Kavmi’ne peygamber olarak gönderildi.
Allah’ın izni ile rüzgârları istediği
tarafa yönlendirebiliyordu.
Hz. Hud (a.s.) Ad Kavmi’ne Allah’ın
birliğine iman etmeleri ve dinine uymaları için ilahi ikazları tebliğ etti fakat
onlar doğru yola gelmediler.
Ellerindeki nimetlerin çokluğuna
aldanarak kibre kapılan ve böbürlenen bu kavim önce kuraklık ardında da büyük
bir kum fırtınası ile
helak oldu.
Ad Kavmi helak olunca Hz. Hud (a.s.)
kendisine inananlar ile beraber Mekke’ye
gitti ve vefat edinceye burada yaşadı.
Mekke’de, Kâbe ile zemzem arasında Hicr’e defnedildiği rivayet edilir.
Kabrinin başka yerde olduğuna dair rivayetler de vardır.
Aşağıdaki
linki tıklayarak Hz. Hûd’un (a.s.) hayatı hakkında hazırlanan videoyu
izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=dg9onxtRUjM
Kaynaklar:
https://www.islamveihsan.com/hz-hud-a-s-kimdir.html
Hz.
Nuh (a.s.) Peygamberin Kısaca Hayatı.
Üçüncü bin yılın Peygamberi.
1300 sene yaşadığı söylenir.
Doğrusunu Allah (cc) bilir,
“Hz Âdem’le, Hz Nuh arasında 2200 yıl vardır.” şeklinde bir rivayet var. (https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/)
"Ulul-Azm" peygamberlerden
olan Nûh (a.s)'ın, kavmini tevhide döndürmek için verdiği mücadele, Kur'an-ı
Kerim'de uzunca zikredilmektedir.
Nûh -aleyhisselâm-, bazen
çobanlık, zaman zaman da ticaret yapıyordu.
Marangozcuların,
denizcilerin piri kabul edilir.
Kavminin başında Kâbil
soyundan Dermesil isimli zalim bir kişi bulunmaktaydı.
Hz. İdris’e (a.s.) tabi olan
salih zatların vefatından sonra bazı insanlar bu salih kişilerin putlarını
yaptı, daha sonra bu putlara tapmaya başladılar.
Her kabilenin ayrı bir putu
mevcuttu. Her putun da bir hizmetkârı vardı.
Hazret-i Nûh -aleyhisselâm-
bunları gülünç bulurdu.
O dönemde ahlâksızlık ve
putperestlik (Ved, Suva',
Yağûs, Yeûk putları) had safhaya
varmıştı.
Hz. Nuh (a.s.) puta tapan
kavmi, Allah’ın dinine dönmeleri için uyardı, fakat kavminden kendisine çok az
kişi iman etti.
Nuh’un (a.s.) oğullarından
biri de iman etmeyenler arasındadır.
Nuh Tufanı’ndan önce Allah Teâlâ, Hz. Nuh’a (a.s.) bir gemi yapmasını emretti.
Yapılan geminin üç katlı
olduğuna, iki veya dört senede tamamlandığına ve içinde ateş yakılarak buharla
çalıştığına dair rivâyetler vardır.
Rivâyete göre gemiye iman
eden 80 kişi gemiye bindi. Ayrıca hayvanlardan birer çift gemiye alındı.
950 sene kavminin hidayet etmesi için uğraşan Nuh (a.s.) sonunda Cenâb-ı Hakk’a acziyetini arz etti ve Hz. Nuh’a (a.s.) “insanlığın ikinci atası” denilmesine sebep olan “Nuh Tufanı” başladı.
Âlimlere göre Nuh Tufanı’nın başlaması ile yeryüzünün her tarafı sularla kaplandı. Tufanın 6 ay sürdüğü rivayet edilir.
İlâhi bir emir ile sular çekildi ve gemi 10 Muharrem Aşure günü
Cudi Dağı’na indi.
İnsanlığın ikinci defa
çoğalması, işte bu seksen kişiden olmuştur.
Nûh -aleyhisselâm-’ın büyük oğlu Sâm, zeki, akıllı ve sâlih bir zât idi. Babasından sonra o vekil oldu. Hazret-i Nûh’un hayır dualarına mazhar oldu.
Araplar ve Farslar onun sülâlesinden çoğalmıştır.
Diğer oğlu Hâm’dan Hind,
Habeş ve Afrikalılar;
Yâfes’ten Rus, Slav ve Türk soylarının çoğaldığı tahmin edilmektedir.
Asyalılar ve Bering Boğazı’ndan
geçtiği tahmin edilen Amerikalılar’ın yerlileri (Kızılderililer) de ondan çoğalmıştır.
Kur’an-ı Kerîm’de Hz. Nûh
(a.s.) çok şükreden ve sabır gösteren bir kul olarak zikredildi.
Onun bir başka özelliği de
kâfirlere karşı çok sert davranmasıdır.
Bir rivayete göre kabri
Mekke’de Mescid-i Harâm’da, Mültezem ile Makām-ı İbrâhim arasında diğer rivayetlere
göre ise Kerek, Cizre veya Necef’tedir.
Aşağıdaki linki tıklayarak Hz. Nuh’un (a.s.) hayatı hakkında hazırlanan videoyu izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=IFFVrZupwFs
Kaynaklar:
https://www.islamveihsan.com/hz-nuh-a-s-kimdir.html
Risâle-i İslâmiyye: Matbaacı İbrahim-i Müteferrika
(Prof. Dr. M. Es’ad Çoşan)
Hz.
İdris (a.s.) Peygamberin Kısaca Hayatı.
İkinci bin yılın Peygamberidir.
Bâbil taraflarında doğduğu rivayet edilir.
Maddeten ve mânen çok bozulmuşlardı.
Onların Allah’a itaat etmelerini, şeytana karşı
çıkmalarını istedi.
Onun şeriatında; “Allah’a, öldükten sonra dirilmeye,
kadere, hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine, meleklere ve peygambere, ahir
zamanda gelecek olan son peygambere inanmak, namaz kılmak, oruç tutmak, domuz,
köpek ve eşek eti yememek, aklı gideren maddelerden sakınmak”
emredilmiştir.
İdris aleyhisselam, kavmine kendisinden sonra
gelecek peygamberleri, Hz. Muhammed (s.a.s) ‘in vasıflarını bildirdi.
Nasıl ki, Peygamberimiz Hz Muhammed (sas) bize
kıyamet alametlerini bildirdi ise;
O’da kendisinden sonra gelecek olan Nuh Tufanını bütün ayrıntılarıyla anlattı.
Peygamber olduğunu ispat eden birçok mucizeler
gösterdi.
Fakat kendisine kavminden pek az kimse itaat
etmiş, pek çoğu ise karşı gelmiştir. Bunun üzerine yaşamış olduğu Babil’den,
Mısır’a hicret etti.
Allah Teâlâ ona yetmiş iki lisanla konuşmayı
nasip etti.
Her kavmi kendi lisanıyla hak dine davet
etmiştir.
Savaş aletleri yapıp, kâfirlerle cihat
etmiştir.
İnsanlara şehir kurma sanatını ve idarecilik
ilmini öğretmiştir.
Yüz kadar şehir kurmuş, bunların en küçüğü
Diyarbakır yakınında bulunan Reha şehridir.
İnsanlara hikmet ve matematik dersleri verdi.
Fen ilimleri, tıp ve yıldızlarla ilgili ince ve
derin meselelerden bahsetti.
Allahü Teâlâ ona göklerin birleşimini, neden
meydana geldiklerini, yıldızlarla ilgili derin bilgileri, senelerin sayısını ve
hesap ilmini öğretti.
İnsanlık tarihinde terzilik mesleği Hz. İdris
(a.s.) ile başladı.
Astronomi ve matematikle ilk uğraşanın o olduğu
rivayet edilir.
Ayrıca insanlık ile beraber başlayan yazı da
İdris Peygamber zamanında bir hayli gelişti.
Kendisi ömrünün sonuna doğru semaya
kaldırılmıştır.
Bu husus, Meryem Suresi’nin 57. âyetinde şöyle ifade edilir:
Biz onu pek yüce bir yere (makama) yükselttik.
Peygamberimiz (s.a.s) Miraca çıktığı zaman,
Hazret-i İdris’i dördüncü kat semada gördüğünü bildirmiştir.
Aşağıdaki linki tıklayarak Hz. İdris’in (a.s.) hayatı hakkında hazırlanan videoyu izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=pEZr-bBcaNM
Kaynaklar:
https://www.islamveihsan.com/hz-idris-a-s-kimdir.html
https://namazniyaz.com/2019/08/05/hz-idrisin-hayati/
Risâle-i İslâmiyye: Matbaacı İbrahim-i Müteferrika
(Prof. Dr. M. Es’ad Coşan)
Hz. Şît (a.s.) Peygamberin Kısaca Hayatı.
Hz. Şît (aleyhisselam) Hz. Âdem’in (a.s.) beşinci çocuğudur.
Hz. Âdem’den sonra ikinci, dünyada doğan ilk
peygamberdir.
Kabil’in Habil’i öldürmesinden beş yıl sonra
diğer kardeşlerinin aksine ikiz olarak değil, tek başına doğdu.
Şit adı verilen yeni oğlun ismi İbranice olup,
Arapça karşılığı “Allah’ın hibesi” manasınadır.
Şît aleyhisselam, son peygamber Hz. Muhammed’in
(sas) nurunu alnında taşıyordu.
Bütün evlatları üzerine onu reis yaptığı gibi,
vefat edeceği sırada da bütün yeryüzünün halifeliğine onu tayin etti.
Ayrıca ilâhî sırları bildirip, bütün ilimleri
öğretti.
Hz. Şît (a.s.) döneminde insanlığın yeryüzüne
dağıldığı,
Ve Hz. Şît’in 1000 şehir kurduğu
rivayet edilir.
Hz. Şît (a.s.) insanlara,
Allahü Teâlâ’ya îmân etmeyi ve emirlerine uymayı bildirerek tebliğ vazifesini
yaptı.
Şit aleyhisselam Şam’da yaşadığı dönemde, Yemen
tarafına gidip, azgın ve sapık bir hâlde yaşayan Kâbil’in oğullarını Allahü
Teâlâ’ya îmân ve ibadete dâvet etti.
Fakat bu kavim, Şit Peygamberin dâvetini kabul
etmeyip, sapıklıklarında ısrar ettiler.
Bu nedenle Şit aleyhisselam, onlarla savaş yaptı.
Yemendeki bu azgın kavmin bir kısmını kılıçtan geçirdi,
bir kısmını da esir aldı.
Babası, Âdem aleyhisselâm veya kardeşleriyle Kâbe’yi
balçık çamuru kullanarak taştan yaptı.
912 yaşında vefat
ettiğinde Kâbe yakınındaki Ebû Kubeys’te
defnedildiği anlatılır.
Aşağıdaki linki tıklayarak Hz. Şit Peygamberin (a.s.) hayatı hakkında hazırlanan videoyu izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=jzwVC9A1_RQ
Kaynaklar:
https://www.islamveihsan.com/hz-sit-a-s-kimdir.html
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=3767
Hz. Âdem (a.s.) Peygamberin Kısaca Hayatı.
İlk bin yılın Peygamberi.
Kâinâtın yaratıcısı ve sahibi olan Allâh Teâlâ, kendi varlığını bilmesi, ibâdet ve tâatte bulunması ve yeryüzünü îmâr etmesi için mahlûkâtın en şereflisi olarak “insan”ı yaratmayı murâd etti.
Allâh
Teâlâ pek çok hikmete binaen, cesetleri yaratmadan önce rûhları var etti.
Rûhların yaratılışında yaratılan ilk varlık, Hz
Muhammed’in (sas) ruhudur.
Hz. Âdem (as) ise, ilk olarak cennet ve dünyâ hayatını yaşayandı.
İlk örtünendi,
İlk unutandı,
İlk hatâ yapandı,
İlk tevbe edendi,
İlk peygamberdi.
İlk tevhîd mücâdelesi verendi,
İlk evlâd acısını duyandı,
İlk selâmlaşandı,
İlk defa toprağı işleyendi.
Bütün insanlığın atasıdır.
Kur’an-ı Kerim’de adı 25
defa geçer.
En yüksek derecedeki peygamberlerdendir.
Allah bütün isimleri Hz. Âdem’e (a.s) öğretti.
Allah önce Hz. Âdem‘i (a.s.) sonra Havva validemizi
yarattı ve onları birbirine nikâhladı.
Allah’ın emri ile bütün melekler Hz. Âdem’e (a.s) secde etti fakat şeytan “…«Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten, onu ise
çamurdan yarattın.» dedi ve secde etmedi. ” (el-A‘râf, 12)
Şeytan bu yüzden Allah’ın huzurundan kovuldu ve insana düşman oldu.
Şeytan gerekçesinde haklı olduğunu ispat
etmek için Allah’tan insanları doğru yoldan çıkarabilmek için izin istedi.
Böylece insan ile şeytan, hak
ile batılın kıyamete kadar sürecek savaşı başladı.
Hz. Âdem (a.s.) Havva annemiz ile
birlikte cennette iken yasak meyveyi yemeleri sonrası cennetten
çıkarılıp yeryüzüne indirildi ve insanoğlu için dünya hayatı başladı.
Allah tövbelerini kabul edip onları affetti ve
birbirlerine kavuşturdu.
Hz. Âdem (a.s.) ilk defa toprağı
işledi, tarım ve hayvancılıkla uğraştı.
Hz. Âdem’in (a.s.) oğullarından Kabil,
Habil’i öldürerek yeryüzündeki ilk cinayeti işledi.
Hâbil öldürüldükten sonra Allah Hz. Âdem ve Havvâ’ya salih evlat olarak Hz. Şit’i (a.s.) verdi.
Hz. Şit’i (a.s.) Kur’ân-ı Kerîm’de ismi geçmeyen peygamberlerden biri olup
kendisine 50 sayfa (suhuf) indirildi.
Hz. Âdem (a.s.) kaç yılında vefat ettiği
bilinmemekle birlikte cuma günü vefat etti.
Hz. Âdem’in (a.s.) 930 veya 1000 sene
yaşadığı rivayet edilir.
Hz. Âdem’in (a.s.) kabri rivayetlere
göre ise Mekke’de Ebûkubeys veya Hindistan’daki Nevz dağındadır.
Aşağıdaki linki tıklayarak Hz. Âdem’in (a.s.) hayatı hakkında hazırlanan çizgi filmi izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=j78yMh9heK4&t=297s
Lise çağı ve daha üstü yaş grubunda olan kardeşlerimiz, daha detaylı bilgi almak isterler ise, aşağıdaki linki tıklayınız.
Kaynak:
https://www.islamveihsan.com/hz-adem-a-s-kimdir.html
Yorumlar
Yorum Gönder