Yardımseverlik.
Konuyla İlgili Bir Hikaye.
Fakirliğin omuzlarına yük
olarak bindiği bir aile varmış. Karısı yün eğirir, kocası da bunları pazarda
satıp evin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırmış. Hayat bu şekilde geçip
gidermiş. Bir gün adam ipleri satıp evin ihtiyaçlarını karşılamak için bir
şeyler almaya giderken, adamın birisinin birini dövdüğünü görür. Bir acele
içerisinde yanlarına gider ve nedenini sorar.
Dayak atan adam, bu adamın
bana yüklü miktarda borcu var, fakirliğinden ötürü borcunu da ödeyemiyor. ”Ben
de alacağımı alamayınca sinirlendim, dayak atıyorum. ” der. Adam bu durum
karşısında üzülür ve ” Bu fukaranın borcu ne kadarsa ben ödeyeyim, ceplerimdeki
bütün para bu. ” der. Dayağı atan adam,
iplikçinin bütün paralarını alır. ” Bu para dişimin kovuğuna yetmez ama neyse
hadi.” der ve fukarayı serbest bırakır. Evinin rızkını bu fukarayı dayak
yemekten kurtarmak için kullanan adam, parasız eve döner ve eşine olayı
anlatır. Eşi de ” İyi etmişsin beyim. Bir garibe el uzatmışsın. Bize düşen de
sabır göstermektir.” der.
Ertesi gün iplikçi yeniden
pazarda rızkının peşine düşer. Ancak elindeki ipleri bir türlü satmayı
başaramaz. Akşam olur ve hava kararır. Adam çaresizlik içerisinde evine dönmek
zorunda kalır. Yolda giderken elinde büyük bir balık olan bir adam görür. O
adam, balıklarını satamadığını, eşinin
de kendisinden iplik istediğini, balık ve ipliği takas edebileceklerini söyler.
Böylelikle iplikçi ve balıkçı aralarında takas yaparlar. Adam eve döndüğünde ”
Bugün pazarda hiç iplik satamadım ama balıkçı ile iplerimizi takas ettim.
Bunları pişir de yiyelim” der.
Kadın balıkları temizlerken
balığın içinden kocaman kocaman altınlar çıkar ve çok sevinirler. Balığı da
pişirip yerler. Zengin olduklarını düşünerek sevinirken balıkçı kapıyı çalar. ”
Eşim bu alışverişe razı olmadı, vazgeçtim. İpliklerini geri al ve balığımı ver!
” der. İplikçi ” İyi de biz o balığı yedik. Sana balığı geri veremem ama
içinden altın çıktı. İstersen onları geri vereyim. ” der ve altınları balıkçıya
verir.
Altınları alan balıkçı ” Ben
Hızır’ım, borcu yüzünden dayak yiyen adama yardım ettiğin için Allah seni çok
sevdi. Seni bu şekilde sınava tabi tuttu. Seni hem fakirlikle hem de zenginlikle
sınadı. Hem fakirlik hem de zenginlik sınavını geçtin. Al bunları, hepsi
senindir.” dedi.
Veren el, alan elden üstündür.
İnsanlara iyilikle yaklaşmalı, ihtiyaç sahiplerine, muhtaçlara yardım eli
uzatmalıyız. İyiliği ve veren el olmayı düstur edinmeli, iyilik yaptığımızda da
iyilik yaptığımız kişiden daha çok sevinmeliyiz.
Peygamber Efendimiz bir
Hadis-i Şerifinde,
"Müslüman Müslümanın
(din) kardeşidir.
Ona zulmetmez.
Onu düşman eline vermez,
himaye eder.
Her kim Müslüman kardeşinin
bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir.
Her kim bir Müslümanın bir
sıkıntısını giderirse, Allah da onun bu iyiliği sayesinde kıyamet
sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir.
Her kim dünyada, bir
Müslümanın ayıbını örterse Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter."
Kaynak: (Müslim, Birr, 58)
Konuyla İlgili Videoyu İzlemek İçin Lütfen Aşağıdaki Linki Tıklayınız.
Yorumlar
Yorum Gönder